🏛️ Siyaset ve İç Gelişmeler
- İBB Casusluk Soruşturması Büyüyor: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “casusluk” soruşturmasında yeni detaylar ortaya çıktı. Dosyanın merkezinde yer alan Hüseyin Gün adlı kişinin, geçmişte İngiltere’de genetik mühendisliği eğitimi aldığı, finans kurumlarında çalıştığı ve “danışmanlık” adı altında veri analizleri sunduğu belirlendi. Gün’ün, 2019 seçimlerinden kısa süre önce İBB kampanyasında görevli Necati Özkan’la iletişime geçerek “veri tabanlı kampanya desteği” teklif ettiği, ancak bu ilişkinin yazılı bir sözleşmeye dayanmadığı belirtildi. Savcılık, Gün’ün “açık kaynak istihbaratı” yöntemleriyle elde ettiği verileri yabancı istihbaratla paylaştığını öne sürüyor. Hüseyin Gün’ün, geçmişte İngiltere istihbaratıyla temas kurduğu iddiaları gündemde. Aynı günlerde İngiltere Başbakanı’nın Türkiye ziyareti ve MI6 eski başkanı Richard Moore’un İstanbul’da yaptığı “Rus ajanlarına çağrı” açıklaması, diplomatik çevrelerde dikkat çekti.
- Merdan Yanardağ ve Tele1 Gelişmeleri: Tele1’e kayyum atanması ve kanalın YouTube arşivinin kapatılması, basın özgürlüğü açısından tepkilere yol açtı. Yanardağ’ın, aynı soruşturmada geçen Seher Alaçam isimli bir iş kadınıyla para ilişkisi kurduğu iddia edildi. Kayyumun, kanalın dijital arşivine erişimi sınırladığı, ancak içeriğin tamamen silinmediği ifade edildi.
- MASAK Yetki Krizi: Yeni düzenlemeyle savcılara, mahkeme kararı ve MASAK raporu olmaksızın mal varlığına el koyma yetkisi verilmesi, hem hukuk çevrelerinde hem de iktidar içinden tepki çekti. AK Partili bazı isimler düzenlemenin “geri tepebileceği” uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanının müdahalesiyle maddenin kapsamı “kara para ve bahis suçları”yla sınırlandırıldı.
- Yeni Şafak–Yargı Gerilimi: Yeni Şafak gazetesinin son haftalarda hükümete yönelik eleştirileri dikkat çekti. Gazete, üç bakanlığı (Hazine, Adalet, İçişleri) hedef alan haberlerin ardından bu kez Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman’ı “FETÖ yöntemleri”yle suçladı. Yaman, Yeni Şafak yazarlarını “çete” olarak nitelendirdi. Bu tartışma, iktidar içi hizipleşme iddialarını güçlendirdi.
🌍 Dış Politika ve Güvenlik
- PKK’nın Çekilme Açıklaması: Kandil’den yapılan açıklamada örgüt üyelerinin “savunma alanlarına çekildiği” bildirildi. Ancak bu adım, “silah bırakma” yönünde somut bir gelişme olarak görülmedi. Yorumcular, sürecin 6 ay öncesine kıyasla geri gittiğini, sembolik jestlerin “oyun” haline geldiğini belirtti.
- DEM Parti–Beştepe Görüşmesi: DEM Parti eş başkanlarının 28 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi bekleniyor. Görüşmede, “barış süreci, af tartışmaları ve anayasada değişiklik” konularının ele alınması öngörülüyor. Erdoğan’ın 29 Ekim’de “af veya reform” çağrısı yapabileceği kulislerde konuşuluyor, ancak henüz teyit yok.
💰 Ekonomi ve Toplum
- İlaç Krizinde Derinleşme: Eczanelerde bazı ilaçlara erişim hâlâ kısıtlı. Euro kurunun sabitlenmiş olması nedeniyle ilaç firmalarının dağıtımı durdurduğu, depoların stoğu tutarak farktan kazanç sağlamaya çalıştığı öne sürüldü. Eczacı odaları ise “eczaneler suçlanmasın, sistemsel sorun var” açıklaması yaptı.
📌 Genel Değerlendirme
27 Ekim’in gündemi, siyaset ve yargı ekseninde yoğunlaştı. İBB’ye yönelik casusluk soruşturması giderek derinleşirken, Tele1’e kayyum atanması medya özgürlüğü tartışmalarını büyüttü. MASAK düzenlemesi, mülkiyet hakkı konusunda iktidar içi gerilimi tetikledi. Dış politikada barış süreci ve İngiltere bağlantılı istihbarat tartışmaları. Toplumda ise hukuk güvenliği ve ekonomik sıkışma, en çok konuşulan konular olmaya devam etti.