🏛️ Siyaset ve İç Gelişmeler
- Erdoğan–Bahçeli Hattında “Birlik” Vurgusu ama Farklı Yönelimler: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye teşekkür ederek “Cumhur İttifakı’nda çatlak yok” mesajı verdi. Ancak her iki liderin açıklamaları, ittifak içinde yöntem ve tempo farklarının sürdüğünü gösteriyor. Bahçeli’nin “komisyon hemen İmralı’ya gitmeli” çağrısına karşılık Erdoğan’ın temkinli ve kapalı bir dil kullanması, sürecin yavaş ilerleyeceği yorumlarına yol açtı. MHP kanadı, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan ve son valiler kararnamesinden rahatsız. Bahçeli’nin “devletin hızlı davranması” yönündeki çağrıları karşılık bulmadı; İçişleri Bakanlığı, Ahmet Türk’ün görevden alınmasına dair kayyum kararını iki ay uzattı.
- “Tek Adam Rejimi” Tartışması: Erdoğan grup toplantısında muhalefetin “tek adam rejimi” eleştirilerine “safsata” diyerek yanıt verdi. Ancak yorumcular, devlet kadrolarındaki tüm atamaların Cumhurbaşkanı’na bağlı olduğunu vurgulayarak “kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı, seçimlerin eşit koşullarda yapılmadığı” görüşünü öne çıkardı. Türkiye’nin, siyaset bilimi literatüründeki tanımıyla “seçimli otoriterlik” döneminde olduğu ifade edildi.
⚖️ Yargı ve Gündem
- Gazetecilere Yönelik Operasyon: Sabah saatlerinde aralarında Soner Yalçın, Nevşin Mengü, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Aslı Aydıntaşbaş, Batuhan Çolak ve Şaban Sevinç’in bulunduğu gazeteciler ifadeye çağrıldı. Savcılığın iddiasına göre bu isimler, “Ekrem İmamoğlu’nun medya yapılanması” içinde yer aldı ve “örgüt lehine haber” yaptılar. İfadeye çağrılan gazeteciler suçlamaları reddetti; gözaltına alınanların çoğu gün içinde serbest bırakıldı. Basın çevreleri bu süreci “FETÖ dönemindeki yöntemlere benzer bir baskı” olarak nitelendirdi. CHP lideri Özgür Özel, “Umudu büyütemeyenler korkuyu örgütlüyor” diyerek operasyonlara tepki gösterdi.
- Demirtaş Kararı ve Hukuk Devleti Tartışması: Erdoğan’ın “Burası yargı devletidir, yargı ne derse o olur” sözleri, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmayacağı yönünde yorumlandı. Hukukçular, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının “uygulanmaması” ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. İstinaf mahkemesinin davayı kapatma yönünde karar vermesi durumunda, AİHM kararı fiilen geçersiz kalacak. Bu da Can Atalay davasındaki örneğe benzer şekilde, üst mahkeme kararlarının tanınmaması geleneğini pekiştirebilir.
- Bülent Arınç’tan “Özür” Çıkışı: Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, yıllar önce Demirtaş ve Kavala’nın tutukluluklarına karşı çıktığı için MHP’nin baskısıyla görevden uzaklaştırıldığını hatırlatarak Bahçeli’den özür beklediğini söyledi. Arınç, “Bugün benim o dönemde söylediklerimi Bahçeli söylüyor, o zaman beni harcadılar” dedi. Bu açıklama, Cumhur İttifakı içinde geçmişe dönük kırgınlıkları yeniden gündeme taşıdı.
- Kürşat Yılmaz ve Alaattin Çakıcı İddiaları: Organize suç örgütü liderlerinden Kürşat Yılmaz’ın yurt dışına çıkışı ve Alaattin Çakıcı hakkındaki benzer iddialar dikkat çekti. Bazı yorumcular, “MHP–AK Parti hattındaki olası bir gerilimde bu isimlerin hedef alınabileceği” söylentilerinin önlem olarak bu hareketliliğe yol açtığını belirtti. Sedat Peker’in Türkiye’ye dönüş ihtimali de yeniden tartışılıyor.
- Özgür Özel – Akın Gürlek Gerilimi: CHP Genel Başkanı, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’in “etik dışı gelir elde ettiğini” öne sürdü. Gürlek’in Adalet Bakan Yardımcısı olduğu dönemde bir maden şirketinin yönetim kurulundan maaş aldığı iddiası tartışma yarattı. Gürlek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle Özel hakkında yeni bir soruşturma başlatıldı.
💰 Ekonomi ve Toplum
- Yeni Şafak’tan Hükümete Sert Manşetler: İktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin “Komisyon İmralı’ya gitmesin” ve “Ekonomide güven kaybı” başlıklı manşetleri, hükümet içi fikir ayrılıklarını görünür hale getirdi. CHP’li Veli Ağbaba, “Bu manşetleri gören Mehmet Şimşek’i CHP’nin bakanı sanar” sözleriyle Meclis’te tartışma yarattı.
- Cezaevlerinde Kapasite Krizi: Adalet Bakanlığı verilerine göre cezaevlerindeki nüfus 428 bine yükseldi. Kapasite 304 binle sınırlı olduğu için 120 binden fazla kişi “vardiyalı” kalıyor. Yeni infaz yasasıyla bazı tahliyelerin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
📌 Genel Değerlendirme
6 Kasım 2025 gündemi, Cumhur İttifakı içindeki görünür olmayan gerilimin ve yargı süreçlerinin damgasını vurduğu bir gün oldu. Erdoğan’ın temkinli dili, Bahçeli’nin sert ısrarlarıyla tezat oluştururken, Demirtaş ve Kavala dosyaları üzerinden “hukukun üstünlüğü” tartışması yeniden alevlendi. Gazetecilere yönelik ifadeye çağrılmalar basın özgürlüğü açısından kaygı yarattı. Ekonomide Yeni Şafak’ın manşetleri, hükümet içi görüş ayrılıklarını açığa çıkardı. Toplumda ise “derinleşen sosyal yorgunluğun” göstergeleri kendini göstermeye başladı.