30 Eylül 2025
🏛️ Siyaset ve İç Gelişmeler
- Ciner Grubu’na Kayyum ve İş Dünyasında Endişe: Turgay Ciner’e ait üç şirkete kara para aklama suçlamasıyla kayyum atandı. Yargı süreci başlamadan mal varlıklarına el konulması iş dünyasında güvensizlik yarattı. Yorumcular, bu adımın iktidar içi hesaplaşmaların parçası olabileceğini belirtiyor. Ciner’in Mehmet Ağar bağlantısı ve Susurluk geçmişi yeniden gündeme taşındı.
- AK Parti İçi Güç Çekişmeleri: Hakan Fidan’ın ABD seyahati sonrası yaptığı Kaan uçağı motorları açıklaması parti içinde “çam devirmek” olarak yorumlandı. Ancak kimileri bunu Erdoğan sonrası için güç mücadelesinin işareti olarak görüyor. AK Parti içinde üç ana grubun —Selçuk Bayraktar çevresi, Hakan Fidan çevresi ve Bilal Erdoğan çevresi— rekabet halinde olduğu öne sürülüyor.
- CHP’de İki İl Başkanı Krizi: İstanbul’da Özgür Çelik mazbatasını alırken mahkeme Gürsel Tekin’i görevden düşürmedi. Böylece CHP’nin aynı anda iki il başkanı olduğu kaotik bir tablo ortaya çıktı. Yorumcular, bunun iktidarın CHP üzerinde baskı kurma yöntemlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
- Özgür Özel’e Saldırı Faili Tahliye Edildi: CHP lideri Özel’e yumruklu saldırıda bulunan ve sabıkalı bir katil olduğu ortaya çıkan Selçuk Tengioğlu, bir yıl hapis cezasına rağmen tahliye edildi. Karar, “düşman hukuku” eleştirilerini artırdı; iktidar muhaliflere sert, kendi tabanına ise hoşgörülü davranmakla suçlandı.
🌍 Dış Politika ve Diplomasi
- Trump’ın Gazze Planı: Trump, Netanyahu ile birlikte 20 maddelik bir Gazze barış planı açıkladı. Plan Hamas’ın silahsızlandırılmasını ve tüm rehinelerin serbest bırakılmasını öngörüyor. Türkiye, BAE, Mısır ve Endonezya planı destekledi. Ancak Hamas’ın kabul edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor. CHP lideri Özgür Özel, “en kötü barış süren savaştan iyidir” diyerek plana temkinli destek verdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Hamas ile görüşmek üzere Katar’a gitti. Türkiye’nin olası barış gücünde yer alması gerektiği tartışılıyor. Erdoğan, planı desteklediğini sosyal medyadan duyurdu.
- ABD ile Normalleşme: Erdoğan–Trump görüşmelerinden sonra Türkiye–ABD ilişkilerinde yumuşama havası var. Stratejik sivil nükleer işbirliği mutabakatı imzalandı, Kerkük–Ceyhan petrol boru hattının açılması konusunda adım atıldı. En kritik kazanım ise ABD’nin gümrük tarifelerinde indirime gitme sinyali vermesi oldu. Bu durum özellikle zor durumdaki tekstil sektörü için “nefes alma” fırsatı olarak değerlendiriliyor.
💰 Ekonomi
- Tekstil Sektörüne Umut: ABD ile ticarette tarifelerin düşürülmesi halinde, 900 bin kişinin istihdam edildiği Türk tekstil sektörü yeniden canlanabilir. Şirketlerin önemli bir kısmı son iki yılda kapanma noktasına gelmişti. Trump görüşmesi, sektör için “yılbaşı piyangosu” benzetmesiyle yorumlandı.
- TMSF ve Kayyum Ekonomisi: Çok sayıda şirkete kayyum atanması, Türkiye’de özel sektörün “kayyum yönetiminde” olduğu yorumlarına yol açtı. Ekonomistler, bunun yatırımcı güvenini ciddi şekilde zedelediğini ve krizi derinleştirdiğini vurguluyor.
🎭 Kültür ve Toplum
- Üniversitelerde Kontenjan Krizi: 47 binden fazla kontenjan boş kaldı. Öğrencilerin şehir dışına gitmekten vazgeçtiği, yurt ve maliyet sorunlarının eğitimden uzaklaşmaya yol açtığı dile getiriliyor. Hukuk fakültelerinde yaşanan tartışmalı dersler, muhafazakâr–özgürlükçü gençlik gerilimini öne çıkardı.
📌 Genel Değerlendirme
30 Eylül’ün gündemi, bir yandan Trump’ın açıkladığı Gazze barış planı ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü, diğer yandan Ciner Grubu’na kayyum ve AK Parti içindeki güç kavgaları etrafında şekillendi. Ekonomide ABD ile ilişkilerden doğan ticari fırsatlar öne çıkarken, içeride kayyum ve güvensizlik dalgası iş dünyasını sarstı. Toplumda ise üniversite krizi ve sahte maden izinleri, hem gençlerin geleceği hem de çevre hakları açısından alarm verici gelişmeler olarak öne çıktı.